Fizik Hypatia Arşivi

Zamanda yolculuk: Zaman Nedir?

Zamanda yolculuk: Zaman Nedir?

Zamanda yolculuk: Zaman Nedir?

Uzay genellikle 3 boyutla olarak tanımlanır. Uzunluk, genişlik ve yükseklik vardır. Ama Albert Einstein ona 4. Boyutu kazandırdı…

Bu işte bildiğimiz zamandır!

Bizim için zaman sabit görünebilir. Geçmiş, şimdi ve gelecek gibi kavramlarla karakterize edilen bir şeydir. Uzayda sola veya sağa, yukarı hareket edebiliriz. O zaman zamanda da hareket edebiliriz miyiz?

Fizikçiler zamanı, olayların geçmişten bugüne geleceğe doğru ilerlemesi olarak tanımlarlar. Temel olarak, bir sistem değişmiyorsa, zamansızdır. Zaman, üç boyutlu uzayda olayları tanımlamak için kullanılan gerçekliğin dördüncü boyutu olarak görülür. Görebildiğimiz, dokunabildiğimiz veya tadabileceğimiz bir şey değil, ama geçişini ölçebiliriz.

Her gün zamanın içinde (bir nevi) hareket ederiz. Biriyle buluşacaksak sadece 3 bileşen yetmez 4 bileşen gereklidir. x, y, z koordinatlarını arkadaşınıza verseniz bile, aylar öncesinden yer ayırttığınız güzel ve bir o kadar da pahalı mekanda buluşmak için bu bilgi arkadaşınıza yeterli gelmeyecektir. Çünkü t koordinatını yani zamanı söylemediğiniz için, sizi orada söylediğiniz andan ömrünün sonuna kadar beklemek zorunda kalabilir ki, bu da hiç hoş olmaz. Yani t dediğimiz zaman boyutunu belirtmek zorundayız…

Zamanın Oku

Zamanın ileri akmasına en basit tanımla zamanın oku adını veriyoruz. Peki geri akabilir miydi?

Zamanda yolculuk: Zaman Nedir? - zamanın oku

Zamanın oku kavramı Arthur Eddington tarafından ortaya atılmıştır.

Şunu bir kere unutmamak gerekiyor! Termodinamiğin ikinci yasası, kapalı bir sistem içinde sistemin entropisinin sabit kaldığını veya arttığını belirtir. Evren kapalı bir sistem olarak kabul edilirse, entropisi yani düzensizlik derecesi asla azalmaz. Başka bir deyişle, evren daha önceki bir noktada tam olarak aynı duruma geri dönemez. Zaman geriye doğru hareket edemez.

Ama zaman bazı noktalarda gözlemcilere göre farklı algılanır! Teoride, bir parçacık ışık hızına yaklaştıkça, “saatinin” yavaşladığını görürüz. Işık hızını bir kez aştığında, saati teorik olarak bizim bakış açımızdan ters görünecektir. Parçacığın bakış açısından, saatimiz tersine dönüyor gibi görünüyor.

Benzer şekilde, bir kara deliğin ufkunun ötesinde uzayı büken hacim de zaman perspektifini bozar. Evrenimizde, uzayda özgürlüğümüz var ve istediğimiz gibi hareket edebiliyoruz, ancak zamanın oku boyunca doğrusal bir yönde ilerlemeye zorlanıyoruz.

Hesaplamalar, bir kara deliğin ufkunu aşmanın bu özgürlükleri değiştireceğini gösteriyor. Böylece artık zamanın katı yön okunu takip etmek zorunda kalmayacağız, ancak uzayda hareket etme özgürlüğümüzü kaybedecek ve (bir nevi) zaman yolculuğuna izin verecektik.

Bu senaryolar zamanın doğasını daha iyi anlamamıza yardımcı olurken, hem ışık hızı hem de kara delik yolculuğu, onları zamanı tersine çevirmenin pratik yolları olarak kullanmamızı engelleyen fiziksel kısıtlamalara sahiptir.

Bunu deneyimlemek ister miydik? Kara deliğe yaklaşabilir miydik? Peki ışık hızına yaklaşmayı geçin onu geçmek mümkün mü?

Bunlar şu an için imkansız evet tam anlamıyla im kan sız!

Albert Einstein

Ama Einstein bize zamanın bir ilizyon olduğunu öğretti. Özel görelilik teorisi, başka bir şeye göre ne kadar hızlı hareket ettiğinize bağlı olarak zamanın yavaşladığını veya hızlandığını söylüyor. Bir insan ışık hızında hareket edebilseydi, hareketsiz kalandan çok daha yavaş yaşlanırdı. Einstein’ın genel görelilik kuramı da kütle çekiminin zamanı büktüğünü gösterdi ve işte o zaman uzay ve zaman, ancak dört boyutlu bir kumaş olarak adlandırılır. Bir nesne o kumaş parçasının üzerinde durduğunda uzay-zamanı büker. Herhangi bir nesne uzay-zamanın dokusunu bozar ve ne kadar büyükse etkisi de o kadar büyük olur.

Zamanda yolculuk: Zaman Nedir? - uzay-zaman dokusu

Uzay-zamanda büyük kütleli (ağır) bir cisim, uzay-zaman bükülmesi yaratarak yakınındaki cisimleri kendine çekebilir.

Büyük bir cismin dönüşü uzay-zamanı büker. Güneşimiz uzay- zamanı büker, böylece etrafında dönen gezegenler güneş tarafından sadece çekilmezler güneşin neden olduğu kavisli uzay-zaman deformasyonunu takip ederler.

Evren söz konusu olduğunda, zamanın bir başlangıcı vardı. Başlangıç ​​noktası, Büyük Patlama’nın meydana geldiği 13.8 milyar yıl önceydi. Kozmik arka plan radyasyonunu Büyük Patlama’dan gelen mikrodalgalar olarak ölçebiliriz, ancak daha önceki kökenlere sahip herhangi bir radyasyon yoktur.

Kozmik arka plan radyasyonunu

Kozmik mikrodalga arka plan ışıması, fon ışıması veya fon radyasyonu. 1964 yılında keşfedilen bütün evreni dolduran bir elektromanyetik dalga biçimidir.

Başka bir teori, zamanın geçişinin evrenin genişlemesinden kaynaklandığını öne sürüyor. Evren genişledikçe, uzay ve zaman bir bütün olarak bağlantılı olduğundan, zamanı da kendisiyle birlikte çeker; ama bu, evren teorik bir genişleme sınırına ulaşıp büzülmeye başlarsa, zamanın tersine döneceği anlamına gelir. Ama bunu hala bilemiyoruz maalesef…

Peki Zaman bitecek mi?

Bu sorunun cevabı da bilinmiyor! Evren sonsuza kadar genişlerse, zaman devam ederdi. Yeni bir Büyük Patlama meydana gelirse, zaman çizgimiz sona erecek ve yenisi başlayacaktı. Parçacık fiziği deneylerinde, rastgele parçacıklar bir boşluktan doğar, bu nedenle evrenin durağan veya zamansız hale gelmesi olası görünmüyor.

Sadece zamanın bitip bitmeyeceğini bize zaman gösterecek..!