Biyografi

Paratonerin İcadı ve Benjamin Franklin

Paratonerin İcadı ve Benjamin Franklin

Paratonerin İcadı ve Benjamin Franklin

Yıldırım, bulut ile yer arasında oluşan, en tehlikeli şimşek türüdür. Bulut ve yer arasındaki elektrik potansiyeli farkı 10 ila 100 milyon volttur ve yıldırımın dönüş darbesinin akımı yaklaşık 30.000 ampere, sıcaklığı 30.000 °C’ye ulaşır. Yıldırımın oluşması çok hızlı bir şekilde gerçekleşir. Öncül darbe buluttan yere yaklaşık 30 milisaniyede ulaşır ve yerden bulutun merkezine yaklaşık 100 milisaniyede döner.

Hayatınız süresince bir yıldırımın size çarpma olasılığı yaklaşık olarak 12.000’de 1’dir. Nadir olmasına rağmen, zaman zaman insan bir yıldırımın enerjisini açığa çıkarmasını sağlayacak en iyi hedeflerden biri olabiliyor. Her yıl kabaca 500 insana yıldırım çarpıyor, bu insanların da %90’ı hayatta kalmayı başarıyor.

10 Mayıs 1752. Marly-la-Ville Bölgesi. Fransa.

Fizikçi Thomas-François Dalibard, bir düzenek tasarlayarak fırtınadaki bulutların elektriklendiğini doğrulamak istedi. Şarap şişeleri ve ipek ipler/halatlar kullanarak yerden izole ettiği 13 metre uzunluğundaki demir çubuğun kıvılcımlar çıkardığını gördü. Bu kıvılcımlar, bulutlarının elektriklendiğini ve yıldırımın bir elektrik boşalması olduğunu gösterdi.

Paratonerin İcadı ve Benjamin Franklin

Paratonerin İcadı ve Benjamin Franklin

Kısa süre sonra Dalibard’ın Paris’teki iş arkadaşı Delor ve Avrupa’daki pek çok kişi deneyi başarıyla tekrarladı. Dalibard ve Delor, deneyin sonuçlarını 3 gün sonra Paris’teki Fransız Bilimler Akademisi’ne yolladılar. Deney önerisini Benjamin Franklin’den aldıklarını belirttiler. Fransa Kralı Louis XV ‘Elektrikte Faydalı Keşifler ve Fırtınaların Korkunç Etkilerini Önlemek için Sivri Çubukların Uygulanması’ adlı çalışmayı beğendi ve tebrik mesajlarını yolladı.

ABD’nin kurucuları arasında sayılan bilim insanı-siyasetçi Benjamin Franklin ‘Elektrik Üzerine Deneyler ve Gözlemler’ adlı kitabında bu deneyin nasıl yapılabileceğini açıklamıştı. Franklin’in bu deneyi gerçekleştirip gerçekleştirmediği ise kesin olarak bilinmiyor. Eserinde ‘şarj etme’ gibi terimleri de kullanmaya başlamıştır.

Konuyla Alakalı: Tesla Bobini

Paratonerin İcadı ve Benjamin Franklin

Paratonerin İcadı ve Benjamin Franklin

1762 yılında yapılan resim Benjamin Franklin’i bulut elektriğini incelemek için kullandığı elektrostatik çanlara bakarken tasvir ediyor. Birincisi evin çatısında bulunan çubuğa ve ikincisi zeminden yükselen çubuğa bağlı olmak üzere 2 çan içeren bir düzenek kurdu. Çanlar arasında bir top vardı.  Bir gök gürültüsü sağ taraftaki zili şarj eder, zil daha sonra çanların arasında asılı duran küçük bir topu çeker veya iterdi. Top, bir fırtına yaklaştığında alarm gibi çalardı. Sağ taraftaki zilden sarkan elektroskop (yükün artı veya eksi olduğunu ölçmeye yarayan alet) bulutun kutupluluğunu ölçmek için kullanıldı.

Benjamin Franklin

Benjamin Franklin – Paratonerin İcadı ve Benjamin Franklin

Franklin, bulutlardaki elektriğin azaltılabileceğini veya ortadan kaldırılabileceğini ve böylece evlere, kiliselere ve gemilere yıldırım çarpma olasılığının düşürülebileceğini düşünüyordu. Daha önceki gözlemlerinden yıldırımların uzun nesnelere çarpma eğiliminde olduğunu bulmuştu. Bulut, yükünü tamamen boşaltmasa bile en azından yıldırımın yükü başka bir yere örneğin toprağa aktarılabilirdi. Dalibard’ın deneyiyle Franklin’in uzun, topraklanmış çubukların binaları yıldırım hasarından koruyabileceği varsayımının arkasında yatan temel varsayımları da doğruladı.

Paratoneri tarif ederken şöyle demişti:

‘Bu sivri çubuklar elektrik ateşini, bize çarpacak kadar yaklaşmadan bir buluttan sessizce çekip bizi o ani ve korkunç hasardan kurtarmaz mıydı?’
Aynı yıllarda Abbé Jean-Antoine Nollet de yıldırımdan korunma yöntemleri üzerine çalışıyordu. Fransa’nın önde gelen “elektrikçisiydi” ve Avrupa çapında düzenek oluşturma ve gösteri yapma becerisiyle tanınıyordu. Dalibard, onun çalışmalarını görmezden geldi. Nollet, çalışmanın Fransız Bilimler Akademisi’ne ulaşmasını engellemeye çalıştı ancak başarılı olamadı. Paris gazeteleri keşfi çoktan duyurmuştu.