Bir insan ömrünü neye vermeli? Tükenip gidiyor ömür dediğin… Peki Neden Yaşlanıyoruz?
Ömür neden tükenip gidiyor? Neden yaşlanıyoruz ve neden ölüyoruz? En çok kafamızı kurcalayan bir konunun en önemli cevaplarından birini anlatıyoruz…
Öncelikle konuyu daha kapsamlı ve bütünlüklü anlatabilmek için Telomer’den başlamalıyız.
Nedir bu telomer?
Bizi ölümsüzlüğe bir adım yaklaştıran ve Sertab Erener’in genç kalmak için yaptırdığı tedavi haberleri ile hayatımıza giren bir kavram: telomer!
Bilimsel bir tanım ile ise Telomer, her bir DNA sarmalının ucunda bulunan ve kromozomları koruyan parçalardır. Ayakkabı bağcıklarının ucundaki plastik parçalara benzetilen telomer , vücudumuzdaki tüm hücrelerdeki DNA sarmallarının ucunda bulunur. Genetik bilgilerimizin koruyucu kalkanları sayılır. Her hücrede 23 kromozom çifti olduğundan, her hücrenin de 92 telomeri vardır.
Peki bunun Hayflick limiti ile ne alakası var ?
Şöyle; Hücrelerimiz bizi genç ve sağlıklı tutabilmek için her bölündüğünde, telomerler sürekli kısalır. Mesela bir embriyonun ilk başlangıçtaki telomer uzunluğu 15.000 BP (base pair-baz çift) olarak başlar. Fakat anne rahminde o kadar hızlı bir hücre bölünmesi ve çoğalması vardır ki bebek doğduğunda telomer uzunluğu 10.000 BP’ye kadar düşer. Ömür ilerleyip de bu birey yaşlandığında telomer uzunluğu 3.000-4.000BP’ye kadar kısalır. Artık hücreler görev yapmayı bırakırlar.
Yani telomerler, kritik bir uzunluğa düştüklerinde artık hücrenin bölünmesi sona erer .
Tüm yaşamımız boyunca yaklaşık her biri 7.000 BP uzunluğunda telomerimiz vardır ve her yıl yaşam şekline bağlı olarak 50-200 BP/yıl kısalır. Bu kısalmayı stres, sigara, obezite, egzersiz eksikliği, kötü beslenme alışkanlıkları hızlandırır…
Hayflick limitine geliyoruz sabırsızlanmayın.
Hayflick limitinin isimi Amerikalı bir anatomist olan Leonard Hayflick’den gelir. Bir hücre kendi kendine en fazla 50-60 kez bölünebilir. İşte bu limit yani hücrenin bir daha bölünememesi durumu –bu nasıl oluyordu telomer boyunun kısalmasıyla- hayflick limiti oluyor!
Hücrenin artık görev yapamaz hale gelebilmesi için, 92 telomerden sadece 1 tanesinin kritik eşiğe gelmiş olması yeterlidir. Denilebilir ki trilyonlarca hücremiz içinde bu anlamsız! Ama yaşımız ilerledikçe telomeri kısa olan bu tip hücrelerimizin sayısı giderek artmakta ve çoğunluğu oluşturmaktadır.Yaşlanıyoruz! hHücrelerimiz, hayflick limitini dolduruyor… Hücre bölünmesinin durması, üretimin durması olacağından organizmaya yaşlanmayı ve ölümü getirir.
Ama her türde bu limit aynı değil!
Bazı türlerde bu hayflick limiti 20-25 iken, galapagos kaplumbağalarında 125 bölünmeye kadar çıkabilir. Mesela telomeri kısalmayan bazı solucanların yaşlanmadıkları, eğer bölünmeden tutulabilirler ise (ki normalde belirli bir boya gelince bölünüyorlar) çok uzun süre hayatlarına devam edecekleri iddia edilmiş.
Hiç düşündünüz mü? Neden yaşlılık belirtileri daha belirgin bir şekilde dış görünüşte belli eder kendini?
Çünkü saç, cilt ve bağışıklık sistemindeki hücreler vücudun diğer bölgelerindeki hücrelere göre daha hızlı yenilenirler ve telomerleri daha da hızlı kısalır. Bu yüzden yaşlılık belirtileri dış görünümde daha hızlı belirgin hale gelmektedir.
İkizler paradoksunu hatırlayın! Tek yumurta ikizi iki astronotun biri dünyada kalmış biri de uzay istasyonuna yollanmıştı. Bir yılın sonunda uzaydan dönen kardeşin daha genç kaldığını Dünyadakinin ise yaşlandığını biliyoruz. Çünkü yapılan tahlillerde görüldü ki uzaydaki kardeşin telomeri daha uzun! Bu deney uzay-telomer ya da yerçekimi-telomer etkisini de düşündürdü bize…
Her sağlıklı insan hücresi için geçerli olan hayflick limiti, sadece kanser hücrelerinde görülmez. Bu nedenle kanser hücreleri, kaynak ve konakçı bulduğu müddetçe bölünmeye devam ederler ve belki de ölümsüzlüğün sırrı burada yatmaktadır. Belki bir gün kanser hücrelerini taklit edebilirsek…
Yani , hani şu kötü üne sahip elmayı yediğinde insan oğlundan ölümsüzlük alındı ya. İşte siz ne kadar iyi kalitede yaşarsanız yaşayın, talomerinizin akbili için yetersiz bakiye diyen sesi duyacaksınız.