mRNA Aşıları
Virüsün aktif olmayan veya zayıf formlarını veren tipik aşıların aksine bunlar haberci RNA adı verilen genetik materyali serbest bırakıyorlar…
Peki bu mRNA tam olarak ne yapıyor?
Vücudunuzun normal bir hücresinde çekirdeğin içinde DNA’nız vardır ve bu DNA hücrelerinizin işleyişi için önemli olan tüm bilgileri ve talimatları saklar ve nihayetinde sizi siz yapar.
Hücrelerinizin içinde DNA’nızı okuyan ve onu mRNA’ya kopyalan ve daha sonra çekirdeği terk eden ve sitoplazmanıza giren makineler vardır.
Ve orada ribozomlar sizin RNA’nızı okurlar ve belirli bir koda bağlı olarak sizi, canlı ve işlevli tutan proteinler yapmak için kendi üzerlerine katlanan bir dizi amino asit oluştururlar…
Yani DNA’mızdaki kodumuzu mRNA aracılığı ile yaşamsal proteinlerimizi ya da hücrelerimizi üretmek için hücre organellerine iletiyoruz. mRNA, DNA’mızdaki şifreleri bilmeyen diğer yapılara “bakın kod bu haberin olsun” demektedir.
Aslında bu virüslerin kullandığı bir yöntemdir. İlk olarak kendi genetik bilgilerini size sokarlar ve sonra hücre makineleriniz farkında olmadan bu bilgiyi alır ve daha fazla virüs oluşturmaya yardımcı olacak proteinler oluşturmaya başlar…
Yani virüs hücrelerimizi kandırır, bozar ve kendinden sürekli kopyalatır, işte sonuçta hücrenin hacminden fazla üretilen virüs sayesinde hücre patlar ve diğer hücrelere virüsler yayılmaya başlar. Ve işte bu hastalıktır. Birden milyonlarca hücrenizin yok olması demektir.
İğneye dönecek olursak; aşıdan size enjekte edilen mRNA da genetik talimatlar taşır. Ancak bu durumda virüsün tamamı yerine sadece küçük bir kısmını kodlar. Bu aşıların mRNA’sının kodladığı şey kendi başına zararsızdır.
mRNA, hücrelerinizin sitoplazmasına girer, ribozomların bilgiyi okuduğu yerde proteinler oluşmaya başlar… Proteinler yapıldıktan sonra hücre zarına gider ve sonra hücreleriniz parçalanır ve enjekte edilen mRNA talimatlarını yok eder…
Peki bizde bu ne işe yarar?
En önemlisi, bağışıklık sisteminize, virüsün hastalığa neden olmadan nasıl göründüğünün ön izlemesini verir. Gerçek virüs ile temas etmeden antikor üretmeyi başarıyoruz… Ve vücudumuz gerçek virüsle karşılaşmadan virüsü tanımış oluyor…
Bağışıklık sisteminiz esasen gerçek virüsü notralize edip öldürebilen güçlü antikorlar oluşturacak bir başlangıç yapar. Ve bu antikor hafızası, b hücrelerinizde depolanır, böylece gelecekte sars covid 19 virüsüne yakalanırsanız vücudunuz artık üstünlüğe sahip olur.
Bu uyarlanabilir bir bağışıklık tepkisi olarak bilinir. Vücudunuz daha önce bu virüsleri tanımış ve ne yapacağını artık biliyor olacak…
Esasen bu mRNA aşıları covid 19’a yakalanmanın sonuçlarını riske atmak zorunda kalmadan vücudunuzun kendisini gelecekteki bir enfeksiyondan korumasına izin verir.
Peki daha önce neden mRNA aşıları kullanılmadı?
Nispeten yeni olsalar da, araştırmacılar aslında on yıllardır onlarla testler yapıyorlar, ancak geçmişte çok kararsızdılar.
Vücudunuzdaki enzimler mRNA’yı hızlı bir şekilde parçalayacaktı, bu yüzden iyi paketlenmesi gerekiyordu. Şimdi serbest bırakılanlar esasen mRNA’yı bozulmaktan koruyan lipit nanoparçacıkların içine yerleştirilmiş mRNA’ya sahiptir. Yani aslında bir nevi bir yağ tabakası ile sarılıdırlar. Diğer aşı türlerine göre daha kararsız oldukları için soğuk tutulmaları gerekir.
Örneğin, pfizer aşısı, -70 santigrat derecede saklanmalıdır. Ve normal sıcaklıklarda sadece beş gün dayanabilir… Çünkü sarılı olduğu yağ tabası sıcaklıkta bozulacaktır.
Tabii ki küresel bir pandemi, gelişimlerini hızlandırmaya yardımcı olan bu tür aşılara yönelik finansman ve kaynakları kesinlikle artırdı.
Bu aşıları bu kadar çekici kılan şey, diğer aşılardan farklı olarak, laboratuvarda hazır malzemelerle diğer aşı türlerinden çok daha hızlı yapılabilmesidir. Bu mRNA aşıları, bulaşıcı olmayan virüsleri tamamen geliştirip enjekte etmek yerine, kendi vücudunuzu dahiyane bir şekilde kullanarak birçok engeli bir nevi aşabilir.
Ayrıca, diğer aşı türlerinden daha uygun maliyetlere üretilmektedirler…
Peki mRNA Genlerinizi Değiştirebilir mi?
mRNA sadece bir mesajdır, üzerinde taşıdığı kodu gerekli yerlere iletir, ve diyelim görevi bir protein oluşturmaksa gider onu yaptırır. Kesinlikle DNA’nın yapısını değiştiremez. Zaten normal görevi DNA’dan kod almaktır. Tek başına bir mRNA hücre bile oluşturtamaz. Yalnızca mRNA’lar tarafından üretilen proteinler, hücrenin yapısına katılabilir ve hücreleri tamir etmekte kullanılabilir; bu, bir “hücre yapmak” ile aynı şey değildir. Çünkü bir hücrenin yapılabilmesi için yüz binlerce farklı mRNA molekülü gerekir, sadece 1 çeşit değil.
Güzel bir özetle bitirelim…
Spesifik bir genin işini yapması gerektiğinde, kendisinin bir kopyasını üretir. Bu, mesajcı RNA’dır. Yani DNA, hücrenin nasıl çalışması gerektiğini anlatan büyük bir kitapsa, mRNA da çalıştırmak istediğiniz sayfanın bir fotokopisi gibidir. Sayfayı kopyalarsınız ve atölyenize götürürsünüz. Bu kadar!
Neymiş yani
- mRNA aşısı yapılır.
- mRNA aşısı hücreleriniz tarafından içeri alınır.
- mRNA, viral proteinleri sentezlemek için kullanılır.
- Viral proteinler bağışıklık sisteminin gelecekteki enfeksiyonlara karşı hazırlığı için kullanılır.
- mRNA hücre içinde bozunur ve en sonunda kaybolur.