Biyografi Biyoloji Hypatia Arşivi

2024 Nobel Tıp Ödülü micoRNA’nın keşfine verildi

Bu yılki Nobel Tıp Ödülü, ABD asıllı bilim insanları Victor Ambros ve Gary Ruvkun’a verildi. İkili, “mikroRNA’nın keşfi ve transkripsiyon sonrası gen düzenlemesindeki rolü” üzerine yaptıkları araştırmalarla bu prestijli ödüle layık görüldü.

Bilim insanları, gen düzenleme süreçlerinde kritik rol oynayan yeni bir küçük RNA molekülü olan mikroRNA’yı keşfederek, gen düzenleme alanında yeni bir prensibi ortaya koydular. Çalışmaları, mikroRNA’ların çok hücreli canlılar, özellikle insanlar için gerekli olduğunu ve bu moleküllerin organizmaların gelişimi ve işlevselliğinde önemli bir rol oynadığını gösterdi.

Geçen yıl ödül, 68 yaşındaki Macar asıllı Katalin Kariko ve 64 yaşındaki Amerikalı Drew Weissman’a verilmişti. İkili, mRNA teknolojisi kullanarak Covid-19 aşısını geliştirdikleri için bu ödüle layık görülmüştü.

Victor Ambros ve Gary Ruvkun Kimdir?

Victor R. Ambros, 1953 yılında ABD’nin New Hampshire eyaletinde doğdu. Lisans derecesini 1975 yılında Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) biyoloji alanında tamamladı ve doktorasını 1979’da aynı üniversitede yaptı. 2008’den bu yana Massachusetts Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde araştırmalarına devam ediyor.

Gary Ruvkun ise 1952’de ABD’nin California eyaletinde doğdu. Lisans eğitimini 1973’te Berkeley’deki California Üniversitesi’nde tamamladı ve doktorasını “bakteriyel azot fiksasyon genleri” üzerine yaptığı çalışmalarla Harvard Üniversitesi’nden aldı. Halen Harvard Tıp Fakültesi’nde genetik profesörü olarak görev yapmaktadır.

 

MikroRNA (miRNA) Nedir ve Nasıl Çalışır?

MikroRNA (miRNA), yaklaşık 21-23 nükleotit uzunluğunda olan küçük RNA molekülleridir ve gen ifadesinin düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. Kodlayıcı olmayan RNA sınıfında yer alan miRNA’lar, doğrudan protein üretiminde görev almazlar ancak genetik süreçleri etkilerler. İlk kez 1993 yılında keşfedilmiş olup, 2001’de “miRNA” terimi kullanılmaya başlanmıştır.

miRNA’nın Oluşumu ve İşleyişi

miRNA, öncelikle uzun bir primer transkript (pri-miRNA) olarak sentezlenir ve ardından pre-miRNA adını alan kısa, sap-ilmik yapılarında işlenir. Bu yapı daha sonra sitoplazmada Dicer enzimi ile kesilerek olgun miRNA’ya dönüşür. Dicer, miRNA’nın RNA Susturma Kompleksi’ne (RISC) katılımını sağlar. RISC’e dahil olan miRNA, hedef mesajcı RNA’ya (mRNA) bağlanarak gen susturmayı başlatır ve mRNA’nın yıkımına neden olur.

Hücre İşlevleri ve Hastalıklarla İlişkisi

miRNA’lar gen ifadesini düzenleyerek hücre büyümesi, farklılaşma ve hastalık gelişimi gibi birçok biyolojik süreçte rol oynar. Hayvanlarda genellikle mRNA’nın 3’ UTR bölgesine bağlanarak protein üretimini engellerken, bitkilerde mRNA’yı keserler. Ayrıca, bazı miRNA’lar DNA metilasyonuna neden olarak gen susturma süreçlerine de katkıda bulunabilirler.

Hastalıklarla İlişkilendirilmesi

Kanser, kalp hastalıkları ve nörolojik bozukluklar gibi birçok hastalıkta miRNA’nın işlevinde bozulmalar gözlenmiştir. Örneğin, bazı kanser türlerinde miRNA seviyelerinin değişmesi kanserin ilerleyişini hızlandırabilir. Kalp hastalıklarında ise miRNA profilleri hastalığın seyrini etkileyebilir ve tedavi planlarının oluşturulmasında rehber olabilir.

 

KAYNAKÇA
https://www.cell.com/cell/fulltext/S0092-8674(07)00398-4?_returnURL=https%3A%2F%2Flinkinghub.elsevier.com%2Fretrieve%2Fpii%2FS0092867407003984%3Fshowall%3Dtrue
https://www.nature.com/articles/nn2010
https://www.nature.com/articles/nature03552